TERK SEBEBİYLE BOŞANMA DAVALARI
TERK SEBEBİYLE BOŞANMA DAVALARI
Terk, boşanma sürecinde sıkça karşılaşılan ve özel bir boşanma sebebi olan durumlardan biridir. Terk sebebiyle açılan boşanma davaları, 4721 Sayılı Kanun’un 164. maddesi uyarınca düzenlenen özel boşanma nedenleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle, terk sebebiyle boşanma davası açmak isteyen kişilerin bu kanuni hükümleri dikkate alması önemlidir. Bu süreçte Eskişehir boşanma avukatından destek alabilirsiniz.
Terk sebebiyle boşanma davası açabilmek için belirli usul ve esaslara uyulması gerekmektedir. Öncelikle, terk eden eşe “EVE DÖN” şeklinde bir ihtar göndermek gerekmektedir. İhtar, hakim veya noter aracılığıyla yapılabilir. İhtar, terk eden eşi, ortak konuta dönmesi gerektiği konusunda uyarır ve dönmemesi durumunda doğacak sonuçlar hakkında bilgilendirir. İhtar gerektiğinde ilan yoluyla da yapılabilir. Ancak belirli bir sürenin dördüncü ayı dolmadan ihtar talebinde bulunulamaz ve ihtardan sonra en az 2 ay geçmedikçe dava açılamaz.
Terk sebebiyle boşanma davasını açabilecek olan taraf, terk sebebiyle mağdur olan taraftır. Kendi isteğiyle aile konutundan ayrılan eş, terk eden taraf olarak kabul edilir. Ancak geçerli bir sebep olmaksızın eşinin aile konutuna girmesine izin vermeyen eş de terk eden taraf olarak değerlendirilir. Terk eden eşin, terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu süreçte Eskişehir boşanma avukatından destek alabilirsiniz.
Terk Nedeniyle Boşanma Yargıtay Kararları;
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2007/370 K. 2007/12849 T. 28.9.2007 SAYILI İLAMI:
“Davacı-davalı kadının kronik böbrek yetmezliği hastası olduğu, Ereğli’ye 50-60 km. mesafede bulunan ve davalı-davacı kocanın müşterek konut olarak gösterip, davet ettiği Obruk Yaylasından haftada 3 kez diyalize girmek için gelip gitmenin yaşamını tehlikeye sokacağını ileri sürerek dönmediği, davacı-davalı kadının hastalık nedeni ile Obruk Yaylasındaki konuta dönmemekte haklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı-davacı kocanın Ereğli merkezde ev açıp kadını davet ettiği ve kadının sebepsiz yere müşterek konuta dönmediğinden bahisle terke dayalı davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.”YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2018/2221 K. 2018/5625 T. 25.4.2018 SAYILI İLAMI:
Dava, terk hukuki sebebine dayanan boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkeğin daha önce açtığı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma davası henüz kesinleşmeden, davalı eşe 31.12.2014 tarihinde tebliğ edilen 16.10.2014 tarihli noter ihtarına dayanılarak 18.09.2015 tarihinde terk sebebiyle boşanma davası açılmış ve dava kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Daha önce açılan boşanma davası, ihtar tarihinden sonra, 22.10.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Aleyhinde boşanma davası devam eden eş, dava süresince ayrı yaşamakta ve eve dönmemekte haklıdır. Bu süre zarfında Türk Medeni Kanununun 164. maddesi kapsamında bir terkin varlığından ve haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemekten bahsedilemez.Bu yasal düzenlemeye göre terkin koşulları bulunmamaktadır. O halde isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Terk sebebiyle açılan boşanma davaları, özel ve kesin hükümlere tabidir. Bu da demektir ki, hakim bazı boşanma davalarında evliliğin devam edebileceğine karar verebilirken, özel boşanma sebepleri mevcutsa ve bunlar kanıtlanabiliyorsa, hakim boşanma kararı verecektir. Terk sebebiyle açılan boşanma davaları sıkı şekil şartlarına tabidir ve belirli prosedürlere uyulması gerekmektedir.
Sonuç olarak, terk sebebiyle boşanma davaları, özel şartlara tabi olan ve belirli prosedürlere uyulması gereken davalar arasında yer almaktadır. Bu süreçte bir boşanma avukatından profesyonel destek almak, davayı daha sağlıklı yürütmenize yardımcı olabilir
Eskişehir’de faaliyet gösteren Avukat Hilal Türkoğlu Hukuk Büromuz, aile hukuku alanlarında Eskişehir boşanma avukatı hizmeti vermektedir.
Ayrıca “VASİ TAYİNİ (KISITLILIK) KARARININ TANIMA VE TENFİZİ” konulu makalemizi de okuyabilirsiniz.