TENKİS DAVASI VE MİRASTA SAKLI PAY
Tenkis davası, miras hukukunda önemli bir yere sahip olan bir hukuki süreçtir. Bu dava, miras bırakanın ölümü sonrasında mirasçılara tanınan saklı pay haklarının korunması amacı taşır. Temel olarak, miras bırakanın saklı payına müdahale eden tasarrufların, yasal sınırlar içine çekilmesi ve mirasçılara iade edilmesi için açılır.
Miras hukukunda, miras bırakanın ölümü üzerine gerçekleşen tasarrufların sınırları belirlidir. Bu sınırları aşan bir tasarruf, saklı pay mirasçılarının haklarına tecavüz anlamına gelir. İşte tenkis davası, bu hak ihlallerine karşı mirasçıların başvurduğu bir hukuki yoldur. Eskişehir miras hukuku avukatından bu süreçte hukuki yardım alabilirsiniz.
Tenkis davası, Türk Medeni Kanunu’nun 560. maddesi ve devamında detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu dava, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün saklı pay sahiplerinin haklarına zarar vermemesi gerektiğini vurgular. Saklı pay mirasçıları, miras bırakanın yaşamı sırasında veya ölümü üzerine gerçekleştirdiği haksız tasarruflara karşı tenkis davası açarak, haklarını koruma altına alabilirler.
Saklı paya sahip olan mirasçılar arasında altsoy, anne ve baba, ve sağ kalan eş bulunmaktadır. Bu mirasçılar, saklı paylarına müdahale edilmesi durumunda tenkis davası açma hakkına sahiptir. Ancak, bu hak, miras bırakanın sağlığında kullanılamaz; tenkis davası, miras bırakanın ölümü üzerine açılabilen bir davadır.
Tenkis davasının amacı, ölüme bağlı tasarrufların iptali değil, değiştirilmesidir. Miras bırakanın saklı paya müdahale ettiği mal varlığının belirlenmesi ve bu haksız müdahalenin geçersiz kılınarak mirasçılara iade edilmesi hedeflenir.
Ancak, tenkis davası belirsiz alacak davasıdır. Mirasçılar, talep edilecek payların belirlenmesini dava sürecinde tam olarak yapamazlar. Bu nedenle, tenkis davası, miras bırakanın saklı paya müdahale ettiği tasarrufların geçmişe etkili olarak geçersiz kılınmasını sağlayarak adaleti tesis eder. Eskişehir miras hukuku avukatından bu süreçte hukuki yardım alabilirsiniz.
SAKLI PAY NEDİR?
Miras hukukunda temel prensiplerden biri olan “saklı pay,” miras bırakanın ölümü sonrasında mirasçılara tanınan ve yasal olarak korunan bir hak olarak karşımıza çıkar. Bu hak, miras bırakanın mülkiyeti üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamayacağı belirli bir miras payını içerir. Miras bırakanın sahip olduğu mal varlığına rağmen, mirasçıların saklı payları, hukuki bir güvence altındadır.
Miras bırakan, yalnızca mirastan çıkarma durumunda saklı pay üzerinde tasarruf edebilir. Ancak bu, belirli koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Mirasçının miras payı olmaması ve kanunen belirlenmiş şartların yerine getirilmesi durumunda, miras bırakan saklı pay üzerinde belirli düzenlemeler yapabilir. Bununla birlikte, miras bırakan ve mirasçının iradelerinin uyumlu olması durumunda, mirastan feragat sözleşmesi ile saklı pay kaldırılabilir.
Saklı payın belirlenmesi, miras bırakanın tasarruf oranının hesaplanmasıyla gerçekleşir. Bu hesaplama, terekenin net değeri üzerinden yapılır. Tereke hesaplaması, miras bırakanın ölüm anındaki tüm mal varlığını içerir ve belirli giderlerin çıkarılmasıyla net tereke değeri bulunur. Bu giderler arasında miras bırakanın borçları, cenaze masrafları, terekenin mühürlenmesi ve defter tutulması için yapılan harcamalar, miras bırakanın bakımını üstlenen kişilerin üç aylık bakım ve geçim giderleri bulunmaktadır.
Saklı pay mirasçıları, Türk Medeni Kanunu’nun 506. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, altsoy için yasal miras payının yarısı, ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri, sağ kalan eş için ise altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması durumunda yasal miras payının tamamı, diğer hallerde ise yasal miras payının dörtte üçü saklı paydır.
2007 yılında yapılan düzenleme ile mirasçılar arasında saklı pay hakkına sahip olanlar belirlenmiş, kardeşlerin saklı pay mirasçısı olma hakkı ise kaldırılmıştır. Saklı pay mirasçılarının hakları, miras bırakanın altsoyu, ana-babası ve sağ kalan eşidir. Bu mirasçıların saklı pay oranları, miras paylarına göre belirlenmiştir.
Saklı pay, miras hukukunun temel taşlarından biridir ve miras bırakanın ölümü sonrasında adaletin sağlanması, mirasçıların korunması açısından büyük önem taşır. Bu hak, hukuki süreçlerde tenkis davası ile korunur ve miras bırakanın tasarrufları yasal sınırlar içinde tutularak mirasçılara adil bir pay dağılımı sağlanır.
Eskişehir’de faaliyet gösteren Avukat Hilal Türkoğlu Hukuk Büromuz, miras hukuku alanında Eskişehir miras hukuku avukatı olarak hizmet vermektedir.
Eskişehir miras hukuku avukatı olarak yazmış olduğumuz “MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİ’’ konulu makaleyi de sitemizden okuyabilirsiniz.