<..!..>Buradan itibaren Google Rich Search verileri başlıyor. Güncellemeyi Bu alanda yapacaksınız.

DÜĞÜNDE TAKILAN TAKI VE ZİYNET EŞYALARI KİME AİTTİR?

DÜĞÜNDE TAKILAN TAKI VE ZİYNET EŞYALARI KİME AİTTİR?

Ziynet eşyaları, evlilik sürecinde çiftler arasında özel bir değer taşır. Ancak, boşanma durumunda bu eşyaların nasıl paylaşılacağı sıklıkla anlaşmazlık konusu olabilir. Türk hukuk sistemi, bu konuda belirli düzenlemeler içermekte ve Yargıtay’ın verdiği kararlar bu süreci şekillendirmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2020/240 K. sayılı kararına göre, ziynet eşyaları, kadına takılan her türlü ziynet eşyası ve para bakımından kadına aittir. Bu, çeyrek, yarım, tam altın, bilezik, takı seti gibi kadına özgü olan ziynet eşyalarını kapsar. Diğer taraftan, erkeğe takılan ziynet eşyaları genelde ona aittir.

“Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış ve ona ait sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup farklı maksatlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli nedenlerle (balayı masrafları, evin ihtiyaçları, düğün borçları vb.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iade edilmesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayıyla ziynet eşyalarının bozdurulup evin ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde davalı koca düğünde takılan ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur.”(Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2010/6059 E., 2010/12297 K.)

Ancak, erkek eş, kendisine takılan düğün takıları arasında kadına özgü olanların kadına ait olmadığını ispat edebilirse, bu ziynet eşyaları da erkeğe ait sayılır. Örneğin, her iki tarafın da kullanabileceği takılar bu kapsamda değerlendirilir ve erkeğe ait sayılır. Eskişehir boşanma avukatından bu süreçte hukuki yardım alabilirsiniz.

Ziynet Eşyalarının İadesi Davası ve İspat Yükü

Ziynet eşyaları davasında, talepte bulunan tarafın mahkemede ispat yükü altında olduğunu unutmamak önemlidir. Bu durum, açılan davanın çekişmeli bir boşanma davası ile birlikte veya ayrı bir dava olarak gerçekleşebilir. Dava açıldığında, kadının ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını ispatlaması gerekmektedir.

Mahkeme, altınların gramı, miktarı, ayarı gibi detayları belirlemek için düğün sırasında çekilmiş video görüntüleri, fotoğraflar ve altınları gören tanıkların ifadelerini değerlendirebilir. Bu noktada, mahkeme tarafından atanacak kuyumcu uzman bir bilirkişi, altınların maddi değerini tespit etmek için gram, ayar ve miktar bilgileri üzerinden bir rapor sunacaktır.

Yargıtay’ın bir kararında belirtildiği gibi, mahkeme tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeden belirlenen ziynet eşyası bedelinin nasıl ulaşıldığının anlaşılamaması durumunda, mahkeme tarafından hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde ziynetlerin nelerden ibaret olduğu ve değerlerinin belirlenmesi talep edilmelidir.

Ziynet Alacağı Davasında Görev ve Yetki

Ziynet alacağı davasını görmekle görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise, davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Eğer ziynet alacağı davası, çekişmeli boşanma davası ile birlikte açılırsa, boşanma davasında yetkili mahkemeler de bu davanın yetkili mahkemeleri olarak kabul edilir.

Ziynet eşyalarının bedelinin talep edilmesi durumunda, bu talep 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapılmalıdır. Bu süre, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren başlar. Eskişehir boşanma avukatından bu süreçte hukuki yardım alabilirsiniz.

Ziynet eşyaları davası, çiftler arasında sıklıkla karşılaşılan bir hukuki süreçtir. Kadınların ziynet eşyalarını talep etme haklarına saygı gösteren ve bu süreci adil bir şekilde yöneten mahkemeler, çiftlerin boşanma sürecini daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarına yardımcı olabilir.

Eskişehir’de faaliyet gösteren Avukat Hilal Türkoğlu Hukuk Büromuz, aile hukuku alanlarında Eskişehir boşanma avukatı hizmeti vermektedir.

Ayrıca “Terk sebebiyle boşanma davası“ konulu makalemizi de okuyabilirsiniz.

 

 

Phone icon
0505 600 08 10
Hemen Arayın