<..!..>Buradan itibaren Google Rich Search verileri başlıyor. Güncellemeyi Bu alanda yapacaksınız.

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN YABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİ

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN YABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİ

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN YABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİ

Fikri ve sınai mülkiyet hakları, ülkesellik ilkesine dayalı olarak sadece tescil edildiği ülke sınırları içerisinde koruma altındadır. Dolayısıyla, yabancı mahkemelerce verilen fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin kararların Türkiye’de tenfizi ve tanınması mümkün değildir. Türk hukuku, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunmasını ve tescilini düzenleyen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile uluslararası sözleşmelere dayanmaktadır.

Yabancı mahkemelerin verdiği kararlar, Türk mahkemeleri tarafından incelenmeden icra edilemez. Örneğin, yabancı bir ülkede tescilli olan marka gerekçesiyle verilen iptal veya tecavüz kararları, Türk mahkemeleri tarafından incelenmeden kabul edilemez. Ancak, tazminata hükmedilmesi halinde, ilgili tazminat hükmünün Türkiye’de tenfizi mümkündür.

”Tanıma ve Tenfiz Nedir?” Konulu yazımızı okutmanızı tavsiye ederiz.

Türk hukukuna göre, fikri ve sınai mülkiyet haklarını koruyan hükümsüzlük ve iptal davalarında, mahkemelerin milletlerarası yetkisi münhasırdır. Yabancı bir mahkeme kararı, Türk mahkemelerinin münhasır yetki alanına girdiği takdirde, tenfiz şartlarından biri eksik olacak ve kararın tenfizi mümkün olmayacaktır.

Bununla birlikte, yabancı mahkemelerce incelenen fikri mülkiyet haklarına ilişkin tecavüz, haksız rekabet vb. davaların tespiti, önlenmesi vb. gibi kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi mümkün değildir. Bu nedenle, Türkiye’de fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması, tescili, tescilin hükümsüzlüğü veya iptali gibi konularla ilgili davalar, Türk mahkemeleri tarafından incelenmelidir.

Fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi mümkün değildir. Bu nedenle, bu tür davaların Türk mahkemeleri tarafından incelenmesi gerekmektedir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin verdiği 6.3.2014 tarihli ve E. 2014/1376, K. 2014/4242 sayılı kararda özetle; “Davacıların Türkiye’de tenfizini istedikleri Fransa/Bobigny Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davalı aleyhine verilen kararın markaya tecavüzün tespiti, ortadan kaldırılması, verilen hükmün ilanı ve tazminat kısımlarından oluştuğu anlaşılmış olup, kararın markaya tecavüzün ortadan kaldırılması ve hükmün ilanına ilişkin kısımlarının niteliği gereği ancak kararı veren mahkemenin bulunduğu yabancı ülkede infaz edilebilecek olup, kararın söz konusu kısımları için Türkiye’de tenfiz kararı verilmesi yasal olarak mümkün değildir. (…) kararın Türkiye’de infaz edilmesi mümkün olan tazminat ve para cezası kısımlarına yönelik olduğunun kabulü ile bu kısımlara yönelik olarak yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz önüne alınmadan Türkiye’de infazı mümkün olmayan ve davacıların istemleri dışında kalan kısımları da kapsar şekilde yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesi doğru olmadığından karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir” denilerek, Fransız mahkemesi tarafından verilen kararın yalnızca tazminat ve para cezasına ilişkin kısımı yönünden kısmî bir tenfiz kararı verilebileceği belirtilmiştir.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Fikri ve sınai mülkiyet hakları, korunması ve uygulanması açısından özel bir konumda bulunmaktadır. Bu hakların korunması ve uygulanması için özel bir mahkeme türü olan fikri sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmuştur. Bu mahkeme, tüm Türkiye genelinde fikri mülkiyet haklarına ilişkin tüm davalara bakmakla görevlidir.

Fikri sınai haklar hukuk mahkemesi, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde mevcuttur. Ancak, bu mahkeme türü bulunmayan diğer illerde açılacak olan tenfiz davaları, asliye hukuk mahkemeleri tarafından fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi sıfatıyla görülecektir. Bu durum, fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin davaların tüm Türkiye’de eşit şekilde görülebilmesi ve bu hakların korunmasının sağlanması açısından önemlidir.

Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için görevli mahkeme ise, tenfiz davasının açılacağı yer mahkemesidir. Bu nedenle, İstanbul, Ankara ve İzmir’de açılacak tenfiz davalarında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi görevli iken, diğer illerde açılacak tenfiz davalarında asliye hukuk mahkemeleri bu görevi üstlenir.

Ancak, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, Türk mahkemelerinin kararı vermeden önce kararın verildiği ülkenin hukukunun incelenmesini ve kararın Türk hukukuna uygun olup olmadığının değerlendirilmesini içermektedir. Bu nedenle, yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde dikkatli ve titiz bir inceleme yapılması gerekmektedir.

Sonuç olarak, fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin davaların ihtisas mahkemesi olan fikri sınai haklar hukuk mahkemesinde görüldüğü, yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde ise görevli mahkemenin tenfiz davasının açıldığı yer mahkemesi olduğu unutulmamalıdır. Bu hakların korunması ve uygulanması açısından dikkatli ve titiz bir inceleme yapılması, hakların korunması ve adalete uygun şekilde işlemesi için son derece önemlidir.

Eskişehir’de faaliyet gösteren Avukat Hilal Türkoğlu Hukuk Büromuz, tanıma ve tenfiz alanlarında, Eskişehir tanıma tenfiz avukatı hizmeti vermektedir.

Phone icon
0505 600 08 10
Hemen Arayın